Pazar

Yananı görür allah

Ben yandım sen de yan Angelina

Beş gündür aynı şeyleri yemekten iflahım kesildi. Bu nasıl bir yaşam tarzı nasıl bir bohemse artık, en son üç gündür öğle üzeri 5-6 gibi kalkıp karşıdaki marketten kutu kolayla iki paket Doritos kapıyorum. Eve gelip maillerime bakarken onları yiyip işe gidiyorum. Bizim işte yiyecek bi bok olmuyor tabii, olan da ne yine tuzlu fıstık, cips ıvır kıvır.. Bu kadar tuz, asit ve baharat yüklemesi sonucu dudaklarımda yol yapım çalışmaları başladı sonunda. Bu sabah (öğlen,akşam?) bi kalktım abavv dilim yara olmuş, dudaklar nasıl yanıyor bilüyünnü, gavur amı gibi. Dokunuyorum plastikimsi, deltamsı bir oluşum içinde. Tabii bu hevesle "nan Angelina Jolie gibi olmuştur şimdi dudaklarım allama, mükemmele çok yaklaşmış olabilirim şu saat itibariyle" diye kendimi koridordaki aynaya bi attım, hasstir, dudak olmuş gergedan daşşağı. Angelina'ya benzemekten vazgeçtim lan Bülent ablaya benzemeyeydim bari. Nasıl anlatsam böyle mora yakın, çatlak patlak delik deşik bir şey. Yanıyor da yanıyor. Üstelik açım ve evdeki yenebilir tek şey de acılı doritos kırıntısı, sefaletin son perdesi. Uzun lafın kısası,
"şu an doritos yiyorum ve ağlıyorum biliyor musun?"
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...